Terra Amata // Metinler Texts
30/09/2017
Sevilen Toprak, Harabeler ve Anıtlar Arasında – Aslı Seven
Mimari yapı barınaktır, aynı zamanda bir temsil ve bir iletişim biçimidir. Tunca’nın mimariyi hem işlevsel hem sembolik anlamlarıyla ele alan Galerist’teki sergisi görünürde birbirinden pek ayrı duran iki tarihi anı kesiştiriyor ve günümüzde bir evi, bir toprak parçasını ve daha geniş anlamda bir gezegeni mesken edinme koşullarımız üzerine bir düşünce alanı açıyor…
Beloved Land, Between Ruins and Monuments
Architecture is shelter, but it is also a representation and a form of communication. Engaging with architecture both in its functional and symbolic implications, Tunca’s exhibition at Galerist brings together two seemingly distinct historical moments to reflect on our present conditions of inhabiting a home, a piece of land, and more broadly the planet…
Karanlıktan Yansıyan Işık: Terra Amata’dan Auschwitz Birkenau’ya Tanıklık – Ayşe Gül Altınay
Tunca bizi hem çok zor ve sıkıntılı, hem de ilham ve umut verici bir tanıklığa davet ediyor… Terra Amata’dan Auschwitz Birkenau’ya, insanlık tarihinin bilinen ilk yaşam barınaklarından birinden insanlık tarihinin en iyi bilinen ölüm barınaklarından birine yolculuk ederken, duvarlara tekrar tekrar bakmaya, göremediklerimizle ve görmek istemediklerimizle yüzleşmeye bir davet. Bir yandan içimizdeki karanlığa, bir yandan da o karanlığın içinden sızan ışığa tanıklık etmeye bir davet…
The Light That Shines Through the Dark: Witnessing from Terra Amata to Auschwitz-Birkenau
Tunca’s exhibition is an invitation to witnessing – one that is difficult, but inspiring and hopeful at the same time. It is an invitation to witness our collective journey from Terra Amata, one of the first known life shelters in the history of humanity, to Auschwitz-Birkenau, one of the best known death shelters. An invitation to come to terms with all that we cannot or do not want to see. An invitation to witness both the darkness inside and the light that shines through the darkness.
Bir cevap yazın